İletişim teknolojilerinin hızlandığı ve toplumsal ruh sağlığının olumsuz etkilendiği çağımızda, tüketim çılgınlığı büyük oranda artış göstermektedir. Tüketim çılgınlığı, alışveriş bağımlılığı olarak da tanımlanabilir. Alışveriş bağımlılığı da, sigara, alkol, madde bağımlılığı gibi ciddi bir bağımlılık türüdür. İletişim sektörü ve teknoloji ilerledikçe, satışların artması hedefleri doğrultusunda, topluma sürekli tüketim duygusu aşılanmaya çalışmaktadır. Reklamlarda tüketimi arttırmak için kullanılan teknikler, psikolojik yöntemler ile uygulanan subliminal mesajlar, internet alışverişinin sağladığı hız ve konfor, alışverişte nakit para kullanımı gerektirmeyen kredi kartlarının kullanımı, boş zamanlarda gezme amaçlı tercih edilen avm tarzı sosyal alanlar, kişileri alışveriş bağımlılığına hızlı bir şekilde iten faktörlerin başında gelmektedir.
Tüketim çılgınlığının altında yatan ana duygu ruhsal açlık duygusudur. Çağımızda gerek toplumsal gerek çevresel, gerek bireysel nedenler ile artan stres, depresyon ve anksiyete bozuklukları, ruhsal açlık duygusunu tetiklemekte ve doyum amaçlı, alışveriş alışkanlığını bir davranış bozukluğu haline getirebilmektedir. Ruhsal olarak açlık yaşayan kişi, bu hissini doyurabilmek için, çok yemek, çok almak, çok tüketmek gibi davranışlar sergileyebilmektedir. Kişi fazla tüketerek doyum sağlamaya çalışacak ve peşinden gelen maddi zorluk, borçlanma kişide tekrar depresyon ve anksiyete hissi yaratacak ve rahatlamak için tekrar tüketime odaklanacaktır. Bu durum kısır bir döngüye dönüşür ve kişide ciddi bir bağımlılık oluşturabilir.
Burada önemli olan nokta, kişinin ruhsal doyumunu dış kaynaklarda değil, iç kaynaklarda aramasıdır. Bu nedenle bu bağımlılıktan korunmak için, yaşamlarımızı sadeleştirmeli ve gereksiz tüketimden kaçınmalıyız.
Tüketim Çılgınlığından Koruyacak Öneriler
- Aile içinde bütçe planları yapmak, ev ekonomisi kavramını çocuklara da aşılamak son derece önemlidir. Planlı alışveriş yapmak, ihtiyaç listeleri belirlemek ve çocukları da dahil ederek öncelikli ihtiyaçları, alışveriş zamanlarını planlamak, sağlıklı tüketim bilincini arttıracak, alışveriş bağımlılığından koruyacaktır.
- Çocuk ve gençlerin internet kullanımı takip altında olması, kontrolsüz kullanımdan kaçınılması, çocuklara kontrollü ve belirli seviyede harçlıklar verilmesi, çocukların hatta yetişkinlerin kredi kartı kullanımından uzak durması önemli koruyucu faktörlerdendir.
- Reklam izlemekten kaçınmak, özellikle çocuklarımızı uzak tutmak önemlidir.
- Alışverişe amaç için yönelmek, ihtiyaç doğrultusundan alışveriş yapmak, avm lerde uzun zaman geçirmemek, alışverişi sosyal planların en sonunda planlayıp, kısa vakit ayırmak, ihtiyaç dışı tüketim davranışlarını azaltmakta faydalı olacaktır.
- Sosyal hayatta ailece, avm gezileri yerine doğa da vakit geçirmeyi tercih etmek, sosyal-kültürel aktiviteler yapmak hem tüketim çılgınlığına karışı koruyucu olacak, hem de ruh sağlığımızı besleyici olacaktır.